Sanata Evet Ve Hayrat - Tamer Levent

Yazar: Tamer Levent | 20.10.2020

İnsanlık 70 bin yıllık bir süreci yaşayarak geldi günümüze.

Başlangıçta hiç bir şey bilmiyordu.

Beyni bomboştu.

Ama beyninin sağ lobu sanat, sol lobu analitik düşünme özelliklerine sahipti.

Bu özellik, ona, düşünmeyi ve elde ettiği verilerden sonuç çıkararak, yaratıcı çözümlere ulaşma olanağı sağladı!

İnsanın bu özelliğinin adı sanattır.

İnsan sanat sayesinde verileri topladı, karşılaştırdı ve çözümler üretti. Eserler yarattı.

Ürettiği çözümleri hemcinsleri ile paylaştı.

Bu süreçte, paylaşılmış bilgi ve deneyimin adı da bilim oldu.

Önce -sanat- sonra da -bilim-, insanı var etti.

O yıllardan günümüze, bu iki kavram birbirinden hiç ayrılmadı.

Sanat düşünme ve tasarlama sürecinin adı oldu.

Bilim de bu sürece hizmet eden ve kuşaktan kuşağa aktarılan bilginin adı.

Bir işi özenle ve yaratıcılıkla gerçekleştirmenin ortak süreci.

Şimdi içinde bulunduğumuz yüzyılda, sanat kavramı, insanın geçirmiş olduğu evrim süreci ile eşdeğer bir anlayış ile benimsenmeli;

Günümüz insanı da bu sürecin ürünü olarak görülmelidir.

Tıpkı sanatsal düşüncenin önderliğinde gerçekleşen Rönesans’ın dinlerin güncellenmesi önerisinde olduğu gibi;

İçinde bulunduğumuz yüzyılda da sanat kavramının güncellenmesi ihtiyaç haline gelmiştir.

Sanat eserlerinin ve sanat eseri yaratıcılarının evrimi,

Düşünme ve yaratma süreçlerinin, bilgi ve becerinin binlerce yıldır aktarılması ile Sapiens insanın binlerce yıllık süreçlerinden, daha kısa hale geldiğini de kanıtıdır.

Her eser, her buluş, her icra, onu yaratan meslek gruplarından insanların sürece ve esere yaklaşımı, çağımız insanın yaşama biçimi arayışına örnek olmalıdır! İ

İnsan artık fildişi kulesinden çıktı.

Zamanın belleğini oluşturdu.

Şimdi artık, kendisi bir sanat eseri olarak algılanmayı hak eden, bir evrim sürecine girdi.

Şimdi yeni evrim sürecinde, Çağımız onu yeniden keşfetmeli ve onun yaşama biçimini sanatsallaştırmayı gündeme getirecek sosyal projeler üretmelidir!

İnsanlık, bu özelliğini ihmal ederek, sadece sanayi ve teknolojik gelişmeye yönelirse, kendinden uzaklaşacaktır.

Paranoyak, endişeli, hatta tehlikeli hale gelecek, kendine yabancılaşacaktır.

Bu şartlarda, ekseninde insan olan, sanat ve bilim, varoluş nedeninden de uzaklaşacaktır. İnsan, geçirmiş olduğu binlerce yıllık evrime karşı tepki geliştirecektir!

SANATA EVET insanın farkındalığını arttırmak, kendi kendini yönetebileceği iddiasını geliştirmek üzere; Tüm dünya üzerinde;

Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin;

Ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olan;

İnsanın başarı ve mutluluğunu hedefleyen,

Özenli -ortak- vizyonun adı olmalıdır!

İnsan yaşamını, geçirmiş olduğu sürecin deneyim ve birikimi ile sanat eseri olarak planlamanın adı!

Bu vizyon,bilinen felsefe ve politikaların kamplaşmalarına karşı; bütünselliği;

Öncelikle insan olmanın ortak aklında birleşme vizyonu ile kendi misyonunu sürdürmeyi önermelidir.

Farklı görüşler, geçmişten alınan dersler ve yararlanılacak deneyimler, bu vizyon ile güncellenerek, toplumlar doğal liderler aracılığı ile ikna edilmeli ve düşünmeye özendirilmelidir.

“Sanata evet” vizyonu, insanlığın bu gün yaşadığımızdan daha kaliteli bir yaşam oluşturabileceği konusunda anlayış birliği oluşturmalıdır.

Anlamak, anlatmak, anlaşmak, çözüm üretmek, eğitmek, tanıtmak, geliştirmek, uygulamak ve mutlu olmak konularını sanat olarak gerçekleştirmeyi amaç edinmelidir!

BİR MODEL ÇALIŞMA ÖRNEĞİ

SANAT, Yaşamayı eser olarak planlamaktır

SANAT, olmaz’ sözünün değil ‘OLUR’ sözünün peşindedir!

Bu nedenlerle olumsuz (negatif) değil, olumlu(pozitif) düşünme ve yaratıcılığın disiplinidir sanat!

Nuhoğlu vakfı, Hayrat ilçesinin çehresini değiştiriyor. Sanat eğitimi vererek insana yatırım yapıyor. Gelişmiş insan yetiştirerek, Hayrat’ın da, ülkenin de, dünyanın da gelişmesine artı değer katıyor.

Eğitimi reddeden insanlar, düşünme biçimi yanlışlığı içindedir! Leonardo da Vinci sanatçıydı da, tıp biliminin kurucusu Hipokrat, sanatçı değil miydi?

Eğitim sanattır. Sanat olarak gerçekleşen eğitim ile gelişen insanlar, kendisine, kentine, ülkesine ve dünyaya yararlı olurlar.

Eğitim almamış insanlar, eğitimsizliği savunanlar; dünyanın 70 bin yıl önceki haline dönmesini savunduklarını fark etmezler!

O mükemmel özelliklere sahip beyinlerini, organik yapısına rağmen yanlış kullanırlar!

İnsanlık sorunlarına çare bulamazlar. Dünyanın mahvolmasına sebep olabilirler! Yaşadığımız Corona virüs faciasında objektif akıl ve bilgi de birleşen insanlık, bu trajediden ders alarak,21. yüzyıl da, eski düşünce tarzını ve batıl inançlarını, nesnel düşünce ile değiştirmelidir.

Bu gerçek bilinmesine rağmen, algı yönetimi yapmak; insanlık suçudur! Eğitim ile ortak akıl ile ikna ile değil de silah ile bomba ile insanları imha etmek ve burada “doğruları olmayan, yanlış kurulmuş denklemleri” savunmak; insanları bu yanlışları doğru zannettirmeye zorlamak, akıl dışıdır; insanlık suçudur!

Yaşamın 70 bin yıllık gelişme sistematiğine aykırıdır.

Bize 70 bin yıldır yol gösteren insan beyni, o beyinin sahip olduğu özellikleri ortaya çıkaracak şekilde; etik, estetik ve adalet düşünceleri üretebilecek şekilde eğitilmelidir!

Bu doğrultuda, eğitim ve öğretimin planlanması; insan iletişimi, insanın mutluluğu, yaşam kalitesi; zanaatlerin gerçekleşmesinde ahlak, adalet ve güzellik değerlerinin ortak akıl ve ölçü haline getirilmesi; hedefin sanat eseri yaratır gibi, yaşam kalitesi yaratmak olduğunda birleşilmesidir! Teorinin pratikte kullanılması; plan ve program yapılması gerekliliği; başarının özendirilmesi ve desteklenmesi; disiplinler arası bilincinin oluşup SANATAEVET ile bütünselleşmesi, hep birlikte sahiplenmemiz gereken ortak akıl olmalıdır!

HAYRAT ilçesi bu anlamda tüm dünyanın katılacağı model uygulamaların yapılacağı bir SANATAEVET uygulama alanı haline getirilebilir.

Bu düşünce, 5 yıllık dilimlerle, UNESCO projesi haline getirilebilir. AB projesi yapılabilir.

Kent planlaması, tarım, sanayi, iş alanları, ortak akıl ve sanatsal üretim ile insanın gelişmeyi ve yaratıcı düşünceyi mutluluk olarak göreceği bütün alanlarda, ortak çalışmalar için eğitim, kurslar, uluslararası atölye çalışmaları, tanıtım festivalleri, tanıtım, konaklama, ortak akıl ve yaratıcılık enstitüleri ile yaşamın her alanında çözümler üreten bir model dünya ilçesi haline getirilebilir. Yeter ki istensin, yeter ki SANATA EVET in dünya vizyonu olacağına şimdiden inanılsın. Bu model aracılığı ile 70 bin yıllık dünya tarihine, bu defa Türkiye, 21.yüzyıl dünyasından bir vizyon kazandırsın!