Kara Harp Okulundan Ordu Milli Takımına... Bir Efsanenin Yaşam Öyküsü... Mustafa Ertan (Beton Mustafa) - Kubilay Nuhoğlu

Yazar: Kubilay Nuhoğlu | 17.12.2021

Kara Harp Okulundan A Milli Futbol Takımına…

Bir Efsanenin Yaşam Öyküsü…

Mustafa Ertan (Beton Mustafa)

Mustafa Ertan (Beton Mustafa)

A Milli Futbol takımımızın efsane futbolcularından Mustafa Ertan 21 Nisan 1926 yılında Bursa da doğdu. Futbol yaşantısına Bursa da başladı.

Harp Okulu Forması İle Mustafa Ertan

Harp Okulu Forması İle Mustafa Ertan

Bursa Askeri Lisesi’nden sonra 1949 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Sırası ile Harp Okulu, Ankara Kara Gücü, Muhafız Gücü, Ordu Milli takımında oynadı. Harp Okulu ve Ankara Kara Gücü takımlarında parladı. Ordu Milli Futbol takımının kaptanlığını yaptı. Muhafız Gücü ve Ordu Milli takımında oynadığı yıllarda şöhretin doruğuna tırmandı. Fizik kondisyonunu sürekli en üst düzeyde tuttu. Orta alanda oyunu organize ederken modern futbolun gereği sık sık hücuma da katıldı ve sürpriz goller attı. 90 dakikaya sığmayan fizik gücü ve dayanıklılığı ile takımının itici gücü oldu. Bu yüzden ona seyirciler tarafından statlarda ‘Beton’ lakabı takıldı. Artık o Beton Mustafa’ydı.

Ay Yıldızlı Forması İle Mustafa Ertan

1949 yılında A Milli Futbol Takımı kadrosuna çağrıldı ve Ankara da Suriye Milli takımı ile oynadığımız Dünya kupası eleme maçında ilk kez milli formayı giydi. Tarihinde ilk kez 1954 yılında İsviçre’de düzenlenen Dünya Kupasına katılan A Milli Futbol Takımı kadrosunda yer aldı. Dünya kupası finallerinde oynadığımız üç maçta da Ay Yıldızlı formayı giydi ve bu turnuva sonunda Dünya Kupasını kazanan Federal Almanya’ya bir de gol attı. Beşiktaş’a olan sevgisi nedeni ile Yüzbaşı rütbesi taşıdığı dönemde Ordu daki görevinden istifa ederek 1960 yılında Beşiktaş Futbol Kulübüne transfer oldu. Beşiktaş’ın 1959-1960 sezonunda Türkiye Lig Şampiyonu olan kadrosunda yer aldı. 1949-1963 yılları arasındaki başarılı futbol hayatında sekizi amatör, biri ümit, ikisi B ve yirmisi A Milli Futbol takımlarımızda olmak üzere 31 kez Ay Yıldızlı formayı giyen Mustafa Ertan, Ordu Milli takımında elli beş kez devamlı yer alarak toplam 86 kez uluslararası maçta görev aldı.

İki sezon sonunda futbolu bıraktıktan sonra bir dönem PTT, Hacettepe, Bursaspor, Trabzonspor takımlarında teknik direktörlük yaptı.

Teknik direktörlük görevini de tamamladıktan sonra memleketi olan Bursa ya geçti ve yaşamının son anına kadar orada yaşadı.

Modern futbolun öncülerinden olan Mustafa Ertan, 17 Aralık 2005 tarihinde 79 yaşında vefat etti.

Beşiktaş Spor Kulübü Ekim 2018 201 sayılı Beşiktaş JK Dergisini Mustafa Ertan a ithaf etti.

1954 Dünya Kupası ve A Milli Futbol Takımımızın 100. Golü

1954 yılında İsviçre’de düzenlenen Dünya Kupasına Türk A Milli Futbol Takımı tarihinde ilk kez katılma başarısı gösterdi.

Türk A Milli Futbol Takımı Dünya Kupası elemelerinde ilk maçta İspanya’ya 4-1 yenildi, rövanş maçını 1-0 kazandı. Statü gereği tarafsız sahada Roma’da yapılan üçüncü maç 2-2 berabere sonuçlanınca, iş kuraya kaldı. Kura çekimi sonucu Türkiye finallere katılma hakkı kazandı.

Finallerde, ilk maçında Federal Almanya’ya 4-1 yenilen A Milli Futbol Takımı Güney Kore’yi 7-0 yenmeyi başardı. Kurallar gereği bir kez daha Federal Almanya ile karşılaşan milli takım, 7-2 yenilgiyle finallere veda etti.

Mustafa Ertan tarihimizde ilk kez katıldığımız Dünya Kupası finallerinde 23 Haziran 1954 te Federal Almanya’ya 7-2 yenildiğimiz maçta Ay Yıldızlıların 100. Golünü attı ve Türk Futbol tarihine geçti.

Unutulmaz Türkiye Macaristan A Milli Futbol maçı Türkiye:3 Macaristan:1

Türk A Milli Futbol Takımı 2000 yılında Hollanda ve Belçika’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonasında çeyrek final oynadı, 2002 yılında Japonya ve Güney Kore’de düzenlenen Dünya Kupasında Dünya Üçüncüsü oldu. 2008 yılında Avusturya İsviçre’de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonasında yarıfinal oynadı. Teknik Direktörler, futbolcular film şeridi gibi geldi geçti. Ay yıldızlılar nice zaferler yaşadı. Ama bir maç var ki 65 yıl geride kalsa da asla unutulmadı. 1956 yılındaki 3-1 lik Macaristan zaferi…

Macar Milli Futbol Takımı 1956

Macar Milli Futbol Takımı 50’li yıllarda tam bir efsaneydi. Dünyayı kasıp kavuruyordu.

İşte o maçın hikâyesi…

Türkiye ve Macaristan Milli Futbol takımları 19 Şubat 1956 Pazar günü İstanbul Mithat Paşa stadında karşı karşıya geldiler.

Kaptan Turgay Şeren ile Ferenç Puşkaş tarihi maç öncesi seremonide

Konuk ekip sahaya Farago, Buzanski, Lantoş, Bozsik, Szojka, Kotasz, Toth II, Machos, Tichy, Puşkaş, Czibor kadrosu ile çıktı.

Türk Milli takımı sahaya Turgay Şeren, Ali Beratlıgil, Ahmet Berman, Beton Mustafa, Naci Erdem, Nusret Ülük, İsfendiyar Açıksöz, Coşkun Özarı, Metin Oktay, Kadri Aytaç, Lefter Küçükandonyadis kadrosu ile çıktı.

Lefter ilk golümüzü Macar ağlarına gönderirken

Oyuna çok hırslı ve hızlı başlayan Milli Takım henüz 6. dakikada Lefter’in İsfendiyar’ın ortasına yaptığı vole vuruşu ile ilk golüne kavuştu. Golllll. Golllll. Gollll.

İkinci golümüz 41. Dakikada geldi. Lefter 18 pas içinde kaleye giderken Szojka tarafından düşürüldü. Bu hareketi hakem penaltı ile cezalandırdı. Penaltı atışını Lefter kullandı ve sol köşeden takımımızın ikinci golünü kaydetti.

İsfendiyar’ın ortasına Metin, kaleci Farago ve Szojka dan önce yetişerek topa hafifçe dokundu ve top kale çizgisini geçti. Gollll. Skor Türkiye: 3 Macaristan: 0

Maç boyunca Puşkaş’a adım attırmayan Mustafa Ertan yorulunca 75. Dakikada yerini Saim’e bıraktı.

  1. dakikada Czibor’un verdiği pasla Puşkaş yakın mesafeden Macaristan’ın tek gölünü kaydetti.

Yugoslav hakem maçın bitiş düdüğünü çalınca ortalık bir anda bayram yerine döndü. Yüzlerce seyirci sahaya girerek futbolcuları omuzlarına aldı.

Türkiye Macaristan maçının İstanbul Ekspres haberi

2001 yılında Eşfak Aykaç bu maç ile ilgili şunları söylemişti. ‘’Oyun planımız; Macar takımının orta sahasında yer alan oyun kurucuları Puşkaş ı ve Bozsik i durdurmak, sol taraftaki Czibor’u kontrol altına almaktı. Bunu yaparken sağ iç mevkide oynayan Coşkun Özarı yı geri çekerek orta alanda oyun kurucu görevini ona vererek oyunun ondan başlaması şeklinde düşündüm. Diğer bir unsurun, rakibin en önemli silahı Puşkaş’ı etkisiz hale getiren Beton Mustafa olduğunu şu sözlerle belirtiyor: ‘’Görevini eksiksiz yaptı. O kadar başarılı ve amansız markaj yaptık ki, Puşkaş sıfır oldu, hiçbir şey yapamadı. 10 dakika kala tükendi çocuk,’’ Beni çıkar dedi.’’. Yerine Saim’i aldım.

Maçı tribünden izleyen Oktay Arıca bu maç ile ilgili şunları söylüyor: ‘’ İstanbul’ daki maçta bizim takım çok güzel oynadı. Lefter dünyanın bir numaralı futbolcusudur. Beton Mustafa müthiş oynadı. Ben maçtan sonra ite kaka soyunma odasının kapısına kadar geldim. Mustafa Ertan’ın ağzından köpükler çıkıyordu! Öyle müthiş bir mücadele yapmış. ‘’

Maçtan sonra çıkan haberlere göre yabancı basın büyük bir şaşkınlık yaşamış, skora inanmayan yabancı gazeteciler bizim gazeteleri defalarca arayarak sonucu teyid ettirmişti.

Kara Harp Okulu Öğrencisi Süleyman Nuhoğlu ve Mustafa Ertan

Aile albümündeki fotoğraf

Babamın fotoğraf albümüne bakarken yıllar önce çekilmiş siyah beyaz bir fotoğraf ilgimi çekti. Uzun süre bu fotoğrafa bakakaldım. Fotoğrafın solunda Babam Süleyman Nuhoğlu, sağında ünlü milli futbolcu Beton Mustafa lakaplı Mustafa Ertan var. 1940’lı yılların giyim tarzını yansıtan kıyafetler, özenle taranmış saçlar ve sinekkaydı tıraş hemen fark ediliyor. İçimden ‘’ Tanrım! Ne kadar genç ve yakışıklılar’’ dedim.

Asteğmen Mustafa Ertan ve Asteğmen Süleyman Nuhoğlu

Sonra albümde başka fotoğraflar da buldum. Başlarında subay şapkası, omuzlarında Asteğmen rütbesi olan pardösülü bir fotoğraf var. Mustafa Ertan bir fotoğrafın arkasını kendi el yazısı ile ‘’Kardeşim Süleyman’a içten gelen sonsuz sevgilerimle… 12 Haziran 1950’’ notunu düşerek imzalamış. Milli maç için gittikleri Roma da Sen Piyer kilisesinde yazıp gönderdiği bir de kart var. 17 Mart 1954 Çarşamba günü Roma’da İspanya ile oynadığımız üçüncü maç 2-2 berabere sonuçlanmış ve çekilen kura sonucu 1954 Dünya Kupası finallerine katılmaya hak kazanmıştık. O yıllarda seyahatler genellikle gemi ile yapıldığından Roma da gemi güvertesinde çektirdiği iki fotoğrafını göndermiş.

Kara Hap Okulu sıralarında başlayan çok yakın arkadaşlıkları oldu. 1949 yılında Kara Harp Okulu’ndan 104. Devre mezunu olarak Türk Ordusuna katıldılar. Babam Topçu Asteğmen, Mustafa Ertan ise Muhabere Asteğmen rütbesi ile kıta görevlerine başladılar. O yıllarda Harp Okulu’n dan 3 yıl temel eğitim sonrası bir yıl sınıf eğitimi tamamlanarak Asteğmen rütbesi ile mezun olunuyordu. Bugün ise genç subaylarımız Teğmen rütbesi ile mezun oluyorlar.

Yıllar geçti. Önce Babam ayrıldı aramızdan. 23 Şubat 1976 günü bir trafik kazasında kaybettik. 29 yıl sonra 17 Aralık 2005 günü Mustafa Ertan ayrıldı aramızdan. Artık yine beraber ve bir aradalar.

Bugün Babam Süleyman Nuhoğlu’nu son rütbesi olan Kıdemli Albay üniforması ile Mustafa Ertan ı ise ona çok yakışan Harp Okulu forması ve Ay Yıldızlı forması ile daima ve her zaman hasretle, sevgiyle ve saygıyla anıyorum.

Ruhları şad olsun.

Kaynakça:http://dinyakoskrampon.blogspot.com/2016/02/

Beşiktaş JK Dergisi Ekim 2018 sayı 201

Mustafa Ertan gemi güvertesinde Roma 1954

Mustafa Ertan gemi güvertesinde Roma 1954

Roma, Mart 1954 Türkiye İspanya maçı öncesi Mustafa Ertan’ın gönderdiği kartpostal

‘’Sevgili Arkadaşlarım, Arkadaşlarla beraber sağ salim Roma’ya vardık. Bu kartı Sen Piyer Kilisesinde yazdım. Perşembe günü maçımızı yapacağız. Maçı kazanacağımıza büyük ümidimiz var. Yüzbaşıma, Üsteğmenime ve siz sevgili arkadaşlarıma hasretle selam ederim. Bütün arkadaşlarda ayrıca selam ederler. Ben de aynen Mustafa Ertan’’

Asteğmen Mustafa Ertan

Biricik Kardeşim Süleyman’a Geçirdiğimiz o tatlı günleri baktıkça hatırlar ve beni anarsın diye. Sevgilerimle 12 Haziran 1950

‘’Kardeşim Süleyman içten gelen sonsuz sevgilerimle. 12 Haziran 1950 Mustafa Ertan‘’

104. Devre Harp Okulu yıllığında Asteğmen Mustafa Ertan