haberler

Dile Kolay 86 Yil Aygul Fazlioglu

Doğum tarihi sorulduğunda mısır ve fasulye tohumlarının atıldığı, havaların yeni yeni ısınma turlarına çıktığı ayda Trabzon’da 1936 yılında doğduğunu söyler. Her daim söyleyecek bir şeyleri var. Hayata çok güçlü tutunuyor. Asla hayattan vazgeçmiyor. Çok yönlü düşünebilen, pratik bir kadın. Aynı anda birden fazla işi yapabilen sürekli hareket halinde tipik bir Karadeniz kadını. Hep ileriyi gören Cumhuriyet çocuğu, çağdaş bir Müslüman olarak kendini tanımlar. Milli duyguları çok yüksek olan, Türk bayrağını daima balkonuna asan bir kadındır o.

Okumaya devam et

Aile Buyuklerimizi Ziyaret Ettik - Kubilay Nuhoglu

Nuhoğlu Ailesi ve Yakınları Vakfı Yönetim Kurulu olarak 9 Nisan 2022 Pazar günü Aile Büyüklerimizi ziyaret ettik. Aile Büyükleri ziyaretine Nuhoğlu Ailesi ve Yakınları Vakıf Başkanı Hayri Günay Nuhoğlu, Vakıf Başkan Yardımcıları Barış Nuhoğlu, Zafer Nuhoğlu, Medet Nuhoğlu ve Yönetim Kurulu üyesi Kubilay Nuhoğlu iştirak ettiler. Sırası ile; Saffet Ağa Kızı Fatma Nuhoğlu 1932 doğumlu 90 yaşında Ahmet Ağa Oğlu Ali Nuhoğlu 1922 doğumlu 99 yaşında Mehmet Faik Ağa Kızı Pakize Fazlıoğlu 1936 doğumlu 86 yaşında

Okumaya devam et

Kara Harp Okulundan Ordu Milli Takımına... Bir Efsanenin Yaşam Öyküsü... Mustafa Ertan (Beton Mustafa) - Kubilay Nuhoğlu

Kara Harp Okulundan A Milli Futbol Takımına… Bir Efsanenin Yaşam Öyküsü… Mustafa Ertan (Beton Mustafa) Mustafa Ertan (Beton Mustafa) A Milli Futbol takımımızın efsane futbolcularından Mustafa Ertan 21 Nisan 1926 yılında Bursa da doğdu. Futbol yaşantısına Bursa da başladı. Harp Okulu Forması İle Mustafa Ertan Harp Okulu Forması İle Mustafa Ertan Bursa Askeri Lisesi’nden sonra 1949 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun oldu. Sırası ile Harp Okulu, Ankara Kara Gücü, Muhafız Gücü, Ordu Milli takımında oynadı.

Okumaya devam et

Çocuklarda Duygusal Farkındalık - Berna Kurnaz

Çocuklarınızı ne kadar tanıyorsunuz? Ebeveynler çocuklarının güvende olmalarını ister. Düşüp bir yerlerini vursalar içleri acır, canları yanar. Karınları tok olsun, üşümesin isterler. Kıyafetleri temiz olsun, odasının perdesi-halısı özenli, bedensel ihtiyaçları eksiksiz olsun isterler. Bütün bunlara bu kadar özen gösterirken, peki ya çocuklarımızın duygusal dünyası? İçerde neler oluyor dışarısı kadar haberdar mıyız? Ebeveynlerin sıklıkla düştükleri bir yanılsamadan bahsetmek istiyorum. “Çocuklarını kendi uzantıları olarak görmek.” Biraz daha açıklayacak olursak; Çocuğumuzu kendimizden bağımsız bir “birey” olarak görememek.

Okumaya devam et

Hayrat Cocuk Sanat Merkezi Resim Yarismasi 2021

NUHOĞLU VAKFI HAYRAT ÇOCUK SANAT MERKEZİ “İKLİMLER HAYATIMIZI NASIL ETKİLİYOR” KONULU RESİM BULUŞMASI ŞARTNAMESİ ( 7 - 9 / 10 - 14 Yaş arası 2 Grup için ) Nuhoğlu Vakfı destekleri ile Hayrat Çocuk Sanat Merkezi’nin 2. sini düzenlediği resim yarışması, yeni formatı ile sanat buluşması olarak 2021 yılında gerçekleştiriyor. Hayrat ve Of ilçesine içerisinde yaşayan tüm çocuklarımızın katılabileceği sanat buluşması temasını küresel ısınmaya farkındalık yaratmak amacı ile “İKLİMLER HAYATIMIZI NASIL ETKİLİYOR ” olarak belirledi.

Okumaya devam et

İş Dünyası Sanata Evet Dedi - Tuğçe Nuhoğlu

Genel olarak sanat, insanların doğa karşısındaki duygu ve düşüncelerini çizgi, renk, biçim, ses, söz ve ritim gibi araçlarla güzel ve etkili bir biçimde, kişisel bir üslupla ifade etme çabasından doğan ruhsal bir faaliyettir. (Aytaç, 1981) İş dünyasında bireyin başarıyı yakalamak ve öncü olabilmek adına iletişim yönünü geliştirmesi gerekmektedir. Yaşamı bir sunum sahnesi olarak kabul edersek, iletilmek istenen mesajlar ancak etkili bir biçimde sunularak iletilebilir. Birey; ancak etkileme ve ikna gücündeki başarılarını, kişilik yapısıyla birleştirerek, iletişim becerilerini daha da ileriye taşıyabilir.

Okumaya devam et

Bayonne Nire Kuşköy Nire - Deniz Nuhoğlu Pambouc

Bundan yıllar önce 70’li yılların ortalarında Giresun’un Görele ilçesindeki ailemle gittiğim akraba ziyaretlerimizden birinde Ayşe Öğretmen’le tanıştığımı, onun Kuşköy’ün yakınlarındaki yayla evine gittiğimizi ve orada Kuş Dili’ni (ıslık dilini) duyduğum o ilk anları sanki dün gerçekleşmiş bir olay gibi hala çok iyi hatırlıyorum. Ayşe Öğretmen, batılı, yanılmıyorsam Bursalıydı, ama Karadeniz’e, özellikle de yaylalarına sevdalandığından kocasının ölümü ve emekliliğinin ardından iki kızı ve bir oğluyla birlikte Görele’ye yerleşmişti. Zamanının çoğunu yayladaki evinde geçirdiğinden, kızlarını bırakıp yaylalara çıkıyor diye kasabalılar tarafından sürekli eleştirildi.

Okumaya devam et

Hoşgörü Bir Sanat Mıdır? - Nuray Tuğ Yaşar

EN GÜZEL SANAT GÖNÜLLERİN KAZANILMASIDIR HOŞGÖRÜLÜ OLAN İNSAN AYNI ZAMANDA SANATÇIDIR Vakıf dergimizin bu seneki kapak konusu “SANATA EVET” olarak belirlenmiş. Sanat ve sanatçı kavramlarının çok özel ve çok yetenekli insanlarda var olduğunu düşünürüz ve öyledir de. Her insan özel bir varlıktır ve her insanda eşsiz özellikler vardır ama her insan sanat üretemez ve sanatçı olamaz değil mi? Sanat sözlük anlamında; bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü, ustalık, hüner, beceri, yetenek olarak anlatılmaktadır.

Okumaya devam et

Kurumsal Aidiyet - Aygül Fazlıoğlu

Beslendiğinde Yeşeren, Beslenmediğinde Solan Duygumuz: Kurumsal Aidiyet !!! Büyümesi, güçlenmesi, sahiplenilmesi gereken sadece ekonomi değildir. Sosyal ve beşeri sermayeyi, kurum kültürünü de yeniliklerle güçlendirmek, sahiplenmek ve yeni şeyler söylemek gerekir. Cüzdanlar, evler, arabalar koltuklar ve makamlar büyüdükçe büyük insan, muteber yönetici olunmuyor, aidiyet duygusu gelişmiyor… İnsanlar çalıştığı yerde mutlu ve sağlıklı ise daha çok üretiyor, daha çok yaratıcı ve yenilikçi oluyor ve de daha çok aidiyet duygusu gelişiyor. Aidiyet duygusu gelişen ve üreten birey daima çalıştığı kurumun menfaatini kendi menfaatinin üzerinde tutuyor.

Okumaya devam et

Teknolojinin Eğitimde Kullanımı - Mert Nuhoğlu

Çocuklar ve Büyükler İçin Faydalı Eğitim Teknolojilerinden Örnekler Son 1000 yıllık tarihin en önemli icadı sorusuna verilen yanıtların başında 1440’lı yıllarda icat edilen Gutenberg’in matbaası gelir. Matbaa, tüm icatların ve ilerlemelerin gerçekleşmesini sağlayan bilginin yayılmasını kolaylaştırdığı için, 1000 yılın en büyük icadı olarak görülür. 1440’lı yıllardan 1990’lı yıllara kadar geçen 550 yıl boyunca, bilgiye ulaşım yönteminde çarpıcı bir değişiklik olmadı. 1600’lı yıllarda yaşayan bir kişi de, 1980’lerde yaşayan bir kişi de bilgiye kitaplar üzerinden erişiyordu.

Okumaya devam et